Testis büyümesi; testis etrafında sıvı birikmesi (hidrosel), toplardamarlarda genişleme (varikosel), enfeksiyonlar (epididimit, orşit), kistler veya daha ciddi olarak testis tümörü gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bu durum tedavi gerektiren ve bazen erkek kısırlığına yol açabilen varikosel gibi iyi huylu hastalıkların habercisi olabileceği gibi, nadiren de olsa testis kanserinin ilk belirtisi olabilir. Genellikle sol testisin daha büyük olması gibi anatomik farklar normal kabul edilse de yeni gelişen bir şişlik, altta yatan bu potansiyel sağlık sorunlarının araştırılmasını gerektirir ve kesinlikle ihmal edilmemelidir.
Ani Gelişen Testis Büyümesi ve Şiddetli Ağrı Tehlikeli midir?
Evet, bu durum kesinlikle ciddiye alınması gereken ve acil müdahale gerektiren bir sağlık sorununa işaret edebilir. Eğer testis büyümesine aniden başlayan, bıçak saplanır gibi şiddetli bir ağrı eşlik ediyorsa, bu tablo “testis torsiyonu” yani testisin kendi etrafında dönmesi olabilir. Bunu, bir bahçe hortumunun kendi üzerine katlanıp suyu tamamen kesmesi gibi düşünebilirsiniz. Testis döndüğünde, ona kan getiren ve götüren damarlar da burulur ve kan akışı tamamen durur. Bu testisin canlılığını yitirmemesi için saniyelerle yarışılan, mutlak bir acil durumdur.
Bu durumun alarm veren belirtileri oldukça nettir:
- Aniden başlayan ve çok şiddetli tek taraflı ağrı
- Hızla gelişen şişlik
- Testis torbasında (skrotum) kızarıklık
- Etkilenen testisin yukarı doğru çekilmiş gibi durması
- Bulantı
- Kusma
Testis torsiyonu her yaşta görülebilse de en sık 12-18 yaş arası ergenlerde karşımıza çıkar. Tıpta “altın saatler” olarak bilinen bir kavram vardır ve bu durum için hayati önem taşır. Belirtiler başladıktan sonraki ilk 4-6 saat içinde müdahale edilirse, testisin kurtarılma şansı %90’ın üzerindedir. Ancak bu süre uzadıkça, testisin kalıcı hasar görme ve alınmak zorunda kalınma riski hızla artar.
Bu nedenle yukarıdaki belirtileri yaşayan bir kişinin yapması gereken tek şey, zaman kaybetmeden en yakın hastanenin acil servisine başvurmaktır. Orada yapılacak fizik muayene ve acil Renkli Doppler Ultrason ile kan akışının durumu kontrol edilir ve tanı kesinleşir. Tek tedavisi, burulan testisin ameliyatla düzeltilmesi ve tekrar dönmemesi için sabitlenmesidir.
Ağrısız ve Yumuşak Testis Büyümesi Genellikle Neden Kaynaklanır?
Testislerde ağrı olmadan, yavaş yavaş gelişen, içi su dolu bir balon hissi veren yumuşak bir şişlik fark ettiyseniz, bu büyük olasılıkla “hidrosel” yani su fıtığıdır. Hidrosel, testisi çevreleyen kılıf benzeri zarın katmanları arasında normalden fazla miktarda sıvı birikmesidir. Bu durum testis büyümesinin en yaygın ve tamamen iyi huylu nedenlerinden biridir. Yetişkinlerde bir enfeksiyon veya darbe sonrası gelişebileceği gibi, çoğu zaman belirgin bir sebep olmadan da ortaya çıkabilir.
Tanısı genellikle basittir. Doktor muayenesinde skrotuma ışık tutulduğunda, sıvı dolu kesenin ışığı geçirmesi (transillüminasyon) tipik bir bulgudur. Ancak şişliğin altında başka bir sorun olmadığından emin olmak ve tanıyı kesinleştirmek için en güvenilir yöntem skrotal ultrasondur. Eğer hidrosel küçükse ve günlük hayatı etkilemiyorsa tedavi gerekmeyebilir. Fakat boyutları büyüyüp rahatsızlık veya estetik bir kaygı yaratmaya başladığında tedavi gündeme gelir.
Geleneksel tedavisi cerrahi olsa da ameliyat olmak istemeyenler için Girişimsel Radyoloji tarafından sunulan modern ve konforlu bir alternatif mevcuttur. “Aspirasyon ve Skleroterapi” olarak adlandırılan bu yöntemde lokal anestezi altında, ultrason rehberliğinde iğne ile hidrosel kesesine girilir. Önce içerideki sıvının tamamı boşaltılır, ardından kesenin duvarlarını birbirine yapıştırıp tekrar sıvı dolmasını engelleyen özel bir ilaç verilir.
Bu ameliyatsız yöntemin birçok avantajı vardır:
- Genel anestezi gerektirmez
- Cerrahi kesi ve dikiş olmaz
- İşlem sonrası ağrı yok denecek kadar azdır
- Hastanede yatışa gerek kalmaz
- İyileşme süresi çok kısadır, kişi 1-2 günde normal hayatına döner.
Damarlardaki Genişlemeye Bağlı Testis Büyümesi Kısırlık Yapar mı?
Skrotumda, özellikle sol tarafta, ayakta durunca belirginleşen, ele “solucan torbası” gibi gelen kıvrımlı ve yumuşak bir yapı fark ediyorsanız, bu durum “varikosel” olabilir. Varikosel, testisten kirli kanı kalbe geri taşıyan toplardamarların bacaklardaki varisler gibi genişlemesi ve uzamasıdır. Anatomik olarak kanın akış yolunun farklı olması nedeniyle vakaların yaklaşık %90’ında sol testiste görülür. Bu durum “sol testis neden büyük olur” veya “testislerin biri büyük biri küçük olması normal mi” gibi soruların da en yaygın cevaplarından biridir.
Varikosel genellikle bir belirti vermez. Ancak bazı erkeklerde uzun süre ayakta kalmakla artan künt bir ağrıya, ağırlık veya sarkma hissine neden olabilir. Varikoselin asıl önemli olduğu konu ise erkek kısırlığı (infertilite) ile olan ilişkisidir. Hatta varikosel, erkeklerde görülen ve düzeltilebilen en yaygın kısırlık nedenidir. Genişlemiş damarlarda biriken kan, testis çevresindeki sıcaklığı artırır. Testisler ise sperm üretimi için vücut ısısından birkaç derece daha serin bir ortama ihtiyaç duyar. Bu ısı artışı, sperm üretimini bozarak sayı, hareketlilik ve yapısal kalitede düşüşlere yol açabilir. İlerlemiş vakalarda testosteron üretimini etkileyerek testiste küçülmeye (atrofi) bile neden olabilir.
Varikoselin tanısı, fizik muayene ve altın standart yöntem olan Skrotal Renkli Doppler Ultrason ile konur. Tedavisi ise ağrı, testiste küçülme veya kısırlık gibi durumlarda önerilir. Cerrahi bir seçenek olsa da Girişimsel Radyolojinin sunduğu “Varikosel Embolizasyonu” ameliyatsız, konforlu ve son derece etkili bir alternatiftir. Bu işlemde, anjiyografi altında, genellikle kasık damarından girilerek ince bir kateterle sorunlu testis damarına ulaşılır ve bu damar özel metal sarmallar (koiller) veya tıkayıcı bir maddeyle kapatılır.
Embolizasyon tedavisinin başlıca avantajları bulunmaktadır:
- Skrotumda herhangi bir kesi yapılmaz
- Genel anestezi riskleri ortadan kalkar
- Enfeksiyon ve kanama gibi riskler çok daha düşüktür
- Hasta aynı gün taburcu olabilir
- Ertesi gün normal aktivitelere ve işe dönüş mümkündür.
Kızarıklık ve Ateşin Eşlik Ettiği Testis Büyümesi Neyi Gösterir?
Testis büyümesine ağrı, hassasiyet, kızarıklık ve skrotumda belirgin bir sıcaklık artışı eşlik ediyorsa, bu durum genellikle bir enfeksiyon veya iltihaplanma belirtisidir. Bu tabloya “epididimit” (sperm kanalı iltihabı) ve/veya “orşit” (testis iltihabı) adı verilir. Genellikle enfeksiyon epididimde başlar ve testise yayılır.
Bu durumun tipik belirtileri vardır:
- Genellikle yavaş yavaş gelişen ağrı
- Şişlik ve dokunmaya karşı hassasiyet
- Skrotum derisinde sıcaklık artışı
- Kızarıklık
- Ateş veya titreme
- Bazen idrar yaparken yanma veya akıntı.
Genç ve cinsel olarak aktif erkeklerde neden genellikle cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar olurken, daha ileri yaşlarda idrar yollarından kaynaklanan bakteriler sorumlu olabilir. Çocuklarda ise kabakulak virüsü orşite yol açabilir. Bu tablonun en kritik yanı acil bir durum olan testis torsiyonu ile karışabilmesidir. Ayrımı yapacak en önemli araç yine Renkli Doppler Ultrason’dur. Ultrasonda, enfeksiyonda kan akımının arttığı, torsiyonda ise kan akımının azaldığı veya tamamen kaybolduğu görülür. Bu bilgi, doğru tedavinin planlanması için hayati önem taşır. Tedavi, neden olan mikrobun türüne göre uygun antibiyotiklerle yapılır.
Ağrısız ve Sert Testis Büyümesi Kanser Belirtisi Olabilir mi?
Bu her erkeğin aklına getirmek istemediği ama bilmesi gereken önemli bir konudur. Evet, testiste ağrısız, sert, pürüzlü ve giderek büyüyen bir kitle fark edilmesi, “testis kanseri” belirtisi olabilir. Testis kanseri, diğer nedenlere göre daha nadir olsa da özellikle 15-35 yaş arası genç erkekleri etkilemesi ve erken teşhisin hayat kurtarıcı olması nedeniyle üzerinde dikkatle durulmalıdır.
En önemli mesaj şudur: Testis kanseri, erken evrede yakalandığında tedavi başarısı %95’in üzerinde olan yani büyük oranda iyileştirilebilen bir kanser türüdür. Bu nedenle testiste fark edilen bir sertlik veya değişiklik asla “kendi kendine geçer” diye bekletilmemelidir.
Testis kanserinin en yaygın belirtileri şunlardır:
- Genellikle ağrısız, mermer gibi sert bir kitle
- Testisin yüzeyinde hissedilen bir pürüz veya düzensizlik
- Testislerin boyutunda veya şeklinde bir değişiklik
- Skrotumda veya testiste ağırlık hissi
- Nadiren kasıkta veya testiste künt bir sızı
- Bazı durumlar testis kanseri riskini artırabilir.
- Doğumda testislerin torbaya inmemiş olması (inmemiş testis öyküsü)
- Baba veya erkek kardeş gibi birinci derece akrabalarda testis kanseri olması
- Kişinin daha önce bir testisinde kanser geçirmiş olması.
Tanı sürecinde doktor muayenesinin ardından en kritik adım skrotal ultrasondur. Ultrason, kitlenin yapısını net bir şekilde gösterir. Testis içindeki katı kitleler, aksi kanıtlanana kadar kanser olarak kabul edilir. Kanda bakılan bazı tümör belirteçleri de (AFP, beta-HCG) tanıyı destekler. Şüphe yüksekse, kesin tanı ve tedavi için genellikle kasıktan yapılan bir kesi ile testis bir bütün olarak çıkarılır.
Her Testis Büyümesi Testisin Kendisinden mi Kaynaklanır ve Tanı Nasıl Konur?
Hayır, her büyüme doğrudan testisin dokusundan kaynaklanmaz. Bazen şişlik, testisin komşuluğundaki yapılardan doğar. Örneğin spermleri depolayan epididim kanalından kaynaklanan ve içi sıvı dolu olan “spermatosel” gibi zararsız kistler veya karın içi organların skrotuma sarkmasıyla oluşan “kasık fıtığı” gibi durumlar da testis büyümesi gibi hissedilebilir.
İşte bu noktada doğru tanıya giden yolda en güvenilir rehberimiz, modern tıbbın sunduğu Skrotal Renkli Doppler Ultrasonografi’dir. Bu ağrısız, radyasyon içermeyen ve hızlı test, adeta bölgenin bir haritasını çıkararak bize değerli bilgiler verir.
Ultrason ile şunları net bir şekilde görebiliriz:
- Şişliğin kaynağını (içi sıvı dolu bir kist mi, genişlemiş bir damar mı, yoksa katı bir kitle mi)
- Kitlenin nerede olduğunu (testisin içinde mi, dışında mı)
- Bölgedeki kan akışının durumunu (acil bir durum olan torsiyonda kan akımının kesilmesi gibi)
- Varikoselin derecesini ve kanın geriye kaçış miktarını
- Hidroselde biriken sıvının miktarını.
Testislerinizde fark ettiğiniz hiçbir değişikliği küçümsemeyin veya ertelemeyin. Kendi kendinize yapacağınız düzenli kontrollerle vücudunuzu tanımak, anormal bir durumu erken fark etmenin en iyi yoludur. Unutmayın günümüzde birçok soruna, özellikle varikosel ve hidrosel gibi yaygın durumlara, Girişimsel Radyoloji’nin sunduğu ameliyatsız, konforlu ve etkili çözümlerle çare bulmak mümkündür. Sağlığınızla ilgili kontrolü ele almak, bir uzmana danışmak için atacağınız o ilk adımla başlar.

Dr. Ali Yurtlak, 1970 yılında Kahramanmaraş’ta doğmuş bir Girişimsel Radyoloji Uzmanıdır. Tıp eğitimini 1996 yılında Adana Çukurova Üniversitesi’nde tamamladı. Radyoloji alanındaki eğitimini İstanbul Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aldı. Son yıllarda radyoloji alanında özel bir uzmanlık dalı olan Girişimsel Radyoloji’ye yönelerek anjiyografik işlemler gerçekleştirmektedir. Şu anda Özel Atlas Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır ve aynı zamanda İstanbul Medicine Hospital Hastanesi’nde Anjiyografi Sorumlusu olarak çalışmaktadır.